Mısır'dan Tunuslulara "gerginlikten kaçınma" çağrısı
Mısır, Tunuslulara, ülkelerinde gerginliğin tırmandırılmasından ve devlet kurumlarına yönelik şiddetten kaçınma çağrısında bulundu.Mısır Dışişleri...
Mısır, Tunuslulara, ülkelerinde gerginliğin tırmandırılmasından ve devlet kurumlarına yönelik şiddetten kaçınma çağrısında bulundu.
Mısır Dışişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, ülkesinin Tunus'taki gelişmeleri yakından takip ettiği; kardeş Tunus halkı ve onların meşru talepleriyle tam bir dayanışma içinde olduğu belirtildi.
Açıklamada, Tunus halkının çıkarlarını, güvenliğini ve birikimlerini koruyacak şekilde ülkede gerilimi tırmandırmaktan ve devlet kurumlarına yönelik şiddetten kaçınılması gerektiği vurgulandı.
Mısır'ın Tunus'un bulunduğu krizden mümkün olan en kısa sürede çıkarması konusunda Cumhurbaşkanlığının bilgeliğine ve gücüne güvendiği aktarılan açıklamada, Tunus'taki kurumlarının ülkenin güvenliğini ve istikrarını korumadaki rolünden de övgüyle söz edildi.
Bakanlık açıklamasında, Kahire'nin Tunusluların tüm zorlukların üstesinden gelebileceğine ve daha iyi bir gelecek inşa edeceğine ilişkin beklentisine yer verildi.
- Tunus'ta ne olmuştu?
Tunus'ta 25 Temmuz'da hükümet ve muhalefet partilerine yönelik yüzlerce kişinin katılımıyla protestolar gerçekleştirilmiş, çıkan olaylarda başta Nahda Hareketi olmak üzere parti merkezlerine saldırılar düzenlenmişti.
Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said de Meclisin tüm yetkilerini dondurduğunu, milletvekillerinin dokunulmazlığını askıya aldığını, mevcut Başbakan Hişam el-Meşişi'yi azlettiğini ve kendi atayacağı bir başbakanla yürütmeyi devralacağını duyurmuştu.
Said, kendisini başsavcı ilan ederek yargının alanına da müdahale etmişti.
Hükümete yönelik bu darbe girişiminin ardından askerler Tunus Meclis Başkanı ve Nahda Hareketi lideri Raşid el-Gannuşi ile beraberindeki milletvekillerini meclise almamıştı.
Cumhurbaşkanı Kays Said'in kararları üzerine halkı barışçıl mücadeleye çağıran Gannuşi, yasal bir dayanağı bulunmayan bu adımın bir darbe olduğunu vurgulamıştı.
Said ise tarihi bir sorumluluk üstlendiğini, aldığı kararların anayasaya uygun olduğunu ifade ederek, bunu darbe olarak nitelendirenlerden hukuk derslerini gözden geçirmelerini istemişti.