Mihrişah Valide Sultan Eyüp İmareti, "Huzur Sofrası"nda misafirlerini ağırladı

ABONE OL

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy: "Ecdadın geride bıraktığı mirasın çok derin bir karakteri olduğu aşikardır. Bu eserlerin bir hikayesi, o hikaye üzerinden büyüklerimizin bizlere ulaştırmak istediği öğütler ve mesajlar var. Bir amaç, o amacın ardında bir ruh ve hayat anlayışı bulunuyor. Merkezinde hep insan var. Temelinde ise bizim kimliğimiz yatıyor" "(Mihrişah Valide Sultan Eyüp İmareti) Hayır işinin kesintiye uğramamasına özen göstererek sürdürdüğümüz titiz bir bakım, onarım ve iyileştirme çalışması sonrası asli yerinde sürdürdüğü hizmetine kaldığı yerden devam ediyor"

Kültür ve Turizm Bakanlığı Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından Mihrişah Valide Sultan Eyüp İmareti'nde Huzur Sofrası kuruldu.

Eyüp Sultan Camii yakınında bulunan ve 1795'den bugüne hizmet veren imarethanede sabah namazı sonrası düzenlenen programda katılımcılara kahvaltı ikram edildi.

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, burada yaptığı konuşmasına 15 Temmuz şehitlerini rahmetle, gazilerini saygı ve minnetle anarak başladı.

Ersoy, 15 Temmuz gecesi başlayıp 16 Temmuz şafağında silinip giden hain kalkışmanın karşısında özgür iradesine, kurduğu meclisine ve seçtiği liderine sahip çıkan, bu yolda canını ortaya koyan aziz milletimize kıvanç ve gurur duyguları içinde şükranlarımı arz ediyorum. dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan ile yaklaşık 1 yıl önce imarethanenin açılışını yaptıklarını anımsatan Ersoy, hayır işinin kesintiye uğramamasına özen göstererek gerçekleştirilen titiz bir bakım, onarım ve iyileştirme çalışması sonrasında imarethanenin asli yerinde sürdürdüğü hizmetine kaldığı yerden devam ettiğini söyledi.

- Ecdadın bıraktığı mirasın derin bir karakteri var

Diğer Türk kültür mirasları gibi bu esere de sadece somut bir kültür varlığı olarak bakmamak gerektiğine dikkati çeken Ersoy, şunları kaydetti:

Ecdadın geride bıraktığı mirasın çok derin bir karakteri olduğu aşikardır. Bu eserlerin bir hikayesi, o hikaye üzerinden büyüklerimizin bizlere ulaştırmak istediği öğütler, mesajlar var. Bir amaç, o amacın ardında bir ruh ve hayat anlayışı bulunuyor. Merkezinde hep insan var. Temelinde ise bizim kimliğimiz yatıyor. Milli karakterimiz, manevi özümüz, insana, canlıya, varlığa velhasıl yaşama bakışımız. Fethedip, ihya ettikleri her coğrafyaya bunları serpmişler ki hem faydalanalım hem her daim hatırlayalım. Zira kimliğini unutanlar kendilerine biçilen rolü oynamaktan öteye geçemez.

Çok şükür bugün de atalarımızın bize bıraktığı sorumlulukları şevkle omuzlamaktayız. Maddi ve manevi bu mirasa sahip çıkan sizler, dünya değişse de milletimizin o güzel fıtratının değişmediğinin ispatı ve nişanısınız. Allah sizlerden razı olsun. İnşallah yetiştirdiğiniz, ilham verip örnek olduğunuz nice nesiller de yüzlerce yıllık bu yolun yolcusu olacaklardır. Sizler geçmişi nasıl hayırla yad edip yaşattıysanız, çocuklarımız da sizleri öyle anacak ve hatırlayacaklardır.

- Ecdadımızdan çok şeyler öğrendik, vakıflar da bunlardan biri

İstanbul Valisi Ali Yerlikaya, Ebu Eyyub el-Ensari Hazretlerinin manevi huzurunda, hemen bitişiğinde bir cuma sabahı bir araya gelindiğini söyledi.

Tarihe bir destan direnişi olarak kaydedilen 15 Temmuz'un geç vakitlere kadar yad edildiğini, milletin unutmadığını ve unutturmayacağını bir kez daha gösterdiğini ifade eden Yerlikaya, Milletimiz bir olduğunu, iri olduğunu, diri olduğunu, kardeş olduğunu hep birlikte Türkiye olduğunu tüm dünyaya gösterdi. diye konuştu.

Şehit ve gazilere minnettar olduklarını dile getiren Yerlikaya, Bir kez daha tüm dünya tarihi yazdı, gördü ve bildi ki bu millet eğilmeyecek hiçbir zaman ve Türkiye de geçilmeyecek Allah'ın izniyle. ifadesini kullandı.

İstanbul'un 470 yıl boyunca cihan devleti olan Osmanlı'ya başkentlik yaptığını dile getiren Yerlikaya, Ecdadımızdan çok şeyler öğrendik ve halen öğrendiğimiz izler bize hep yol gösterici ve o doğrultuda yürümeye devam ediyoruz, vakıflar da bunlardan birisi. değerlendirmesini yaptı.

Yerlikaya, Mihrişah Valide Sultan Eyüp İmareti'nin yoldan gelenlere, düşkünlere, yoksullara ve ihtiyaç sahiplerine hizmet verdiğini belirterek, şunları söyledi:

Bizim kültürümüzde ve geleneklerimizde sofranın çok önemli yeri vardır. Halil İbrahim sofrası deriz, gönül sofrası aslında. Sadece biz yemek taam eylemiyoruz, bir araya geliyoruz. Birbirimizin hal hatırlarını soruyoruz ve bu manevi iklimde bu hayırların devam etmesi gerektiğini, gönlümüze bunu hep fısıldıyoruz. Sofra bereketini hayır yapma bereketiyle beraber çoğaltıyoruz. Darlıkta ve bollukta veren el olmayı ecdadımız en güzel şekilde yaşadı, bizler de yaşayacağız ve bizlerden sonraki neslimize bunu hep birlikte göstereceğiz.

Kurban Bayramı'ndan sonraki cuma gününün sabahından itibaren Huzur Sofrası programlarının devam edeceği bilgisini veren Yerlikaya, ilk programa da İstanbul Valiliğinin ev sahipliği yapacağını sözlerine ekledi.

- İmaretimiz, banisi Mihrişah Valide Sultan'ın bizlere emanetidir

Vakıflar Genel Müdürü Burhan Ersoy da müdürlüğün modern kamu yönetimi anlayışına uygun olarak vakıflar teşkilatını yeniden yapılandırdığını, vakıf hizmetlerine ilişkin temel ilke ve esasların belirlenmesini sağladığını söyledi.

Vakıf hizmetlerinin adil, süratli, kaliteli, etkili ve verimli bir şekilde yerine getirilmesi için çalıştıklarını ifade eden Ersoy, Her şeyin başı olan insan unsurunu geliştirmeye ve güçlendirmeye yönelik çalışan genel müdürlüğümüzün çalışma alanlarından biri olan, sosyal hizmetlerin ete kemiğe bürünmüş hali Mihrişah Sultan Eyüp imaretimiz, banisi Mihrişah Valide Sultan'ın bizlere emanetidir. dedi.

Ersoy, Valide Sultan tarafından 1795'te yaptırılan imaretin vakfiyesinde zikredilen, Günlük 600 kişiye yemek pişirilip ihtiyaç sahiplerine dağıtılması ve gerekirse miktarın çoğaltılması şartının bugün 3 bin 600 kişiye yemek verilerek yerine getirildiği bilgisini verdi.

- Merhamet ve şefkat temelinde büyük bir vakıf medeniyeti oluştu

Bu vakfiyenin gerekliliğinin 1795'ten bugüne kadar sürekli devam ettiğinin altını çizen Ersoy, şunları kaydetti:

Değerli hayırsever bağışçılarımızın desteğiyle günden güne büyüyecek aşevimiz, yardıma muhtaç vatandaşlarımızın her zaman yanında olmaya devam edecektir. Koşulsuz, çıkarsız ve karşılıksız vermenin adı olan vakıf geleneğinin ana düsturu 'İnsanı yaşat ki devlet yaşasın' ilkesidir. İnsanı yaşatmak için padişahlar, valide sultanlar iyilik ve hayır sahipleri dünyanın dört bir yanında vakıflar kurdu, herkes iyilikte yarıştı. Böylece merhamet ve şefkat temelinde büyük bir vakıf medeniyeti oluştu.

Eyüpsultan Belediye Başkanı Deniz Köken ise Mihrişah Sultan'ın vakfettiği müessesenin nesilden nesle devam ettirildiğini belirterek, Ben vakfı bugünlere kadar getiren tüm geçmiş büyüklerimize ve hayır sahiplerine şükranlarımı sunuyorum. Sultan'ın beldesine tekrar hoş geldiniz. dedi.

Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Ahmet Misbah Demircan, AK Parti İstanbul İl Başkan Yardımcısı Cahit Altunay ve İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç'in yanı sıra sabah namazından çıkan cemaatin de katıldığı programda, tasavvuf musikisi sanatçısı Halil Necipoğlu sofra duası yaptı.

Etkinlikte, Kültür ve Turizm Bakanlığı İstanbul Tarihi Türk Müziği Topluluğu'nun dinletisinin yanı sıra imarethaneyi tanıtan bir video da gösterildi.

- Mihrişah Valide Sultan İmareti hakkında

Eyüp Sultan Camii'nin Haliç tarafında yer alan imarethane, Osmanlı padişahlarından 3. Selim'in annesi ve 3. Mustafa'nın eşi olan Valide Sultan'ın ismini taşıyor.

Geçen sene tamamlanan restorasyon çalışmaları esnasında da hizmetlerine ara vermeyen Mihrişah Valide Sultan Eyüp İmareti, kurulduğu 1795'ten bugüne ihtiyaç sahiplerine yemek dağıtıyor.

Vakfiyesinde ikram edilecek yemeklerden kullanılacak malzemelere ve imarette çalışan görevlilerde bulunması gereken vasıflara kadar pek çok ayrıntı bulunan imarethanede her gün 3 bin 600 kişiye yemek veriliyor; imarethaneye gelemeyen hasta, yaşlı ve malul 210 haneye de servis yapılıyor.