"For Sama", Suriyeli mültecilerin yaşadıklarına ışık tutuyor

ABONE OL

"For Sama" belgeselinin yönetmeni Waad El Keteab: "Sorun 2011'de, Suriye Devrimi'nde değildi. Sorun Esed rejimi ve ülkemizi nasıl şekillendirdiğiydi. Bir sürü yolsuzluk, ortadan kaybolan insanlar. Tüm bu sorunlarla beraber özgürlüğümüz ve saygınlığımız yoktu" "Bu tür filmlerin insanların neler yaşadığımızı gerçekten daha fazla anlamasını sağlayabileceğini, kendilerini gerçekten benim ve kızımın yerine koymasını sağlayabileceğini hissediyorum"

Suriyeli gazeteci ve yönetmen Waad El-Keteab, Suriye rejimi, hala Rusya ile Suriye'yi kontrol ediyor. Bütün hükümetler de bunu izliyor ve kabul ediyorlar. Sonra mültecileri bir sorun gibi konuşuyorlar. Mülteci krizi aslında Suriye'de yaşananların sonucunun toplamıdır. Bir sorun değildir. dedi.

El- Kateab, Suriye'deki insanlık dramını anlatan For Sama belgeseliyle Türkiye'nin yanı sıra birçok ülkede festival yolculuğuna devam ediyor.

Savaşın etkisini bir kadının bakış açısıyla gözler önüne seren belgesel, Suriye'nin Halep ayaklanmasına şahit olan Waad El-Keteab'in bu süreçte yaşadıklarını kızına anlatmasını ele alıyor.

Son olarak On5Sıfır7 Film Haftasına konuk olan El-Keteab, AA muhabirine yaptığı açıklamada, belgeselinin Türkiye'de gösterilmesinden dolayı mutluluğu ve memnuniyeti dile getirerek, İnsanların Suriye'de bugüne kadar olup bitenler hakkında neler anlayabilecekleri konusunda fikirlerini ve kalbini değiştirmemiz gerektiğine inanıyorum. Bunun için bu belgesel güçlü bir araç. ifadelerini kullandı.

- Özgürlüğümüz ve saygınlığımız yoktu

El- Keteab, belgeseli çektiği dönemde eşi ve kızı ile birlikte 5 yıl boyunca bombardıman altında bir hastanede yaşadığını belirterek, şöyle devam etti:

Kuşatmadan kimyasal saldırılara kadar, pek çok insan bambaşka bir durumda yaşadı. Okullar bombalandı. Bütün bunlar Suriye rejimi ve müttefikleri Rusya, İran ve Hizbullah tarafından yapılıyordu. Suriye'de son yıllarda birçok sorun yaşandı ve sonra insanlar bunu daha fazla kaldıramadılar. Bir sürü sorunla karşı karşıyaydık. Sorun 2011'de, Suriye Devrimi'nde değildi. Sorun Esad rejimi ve ülkemizi nasıl şekillendirdiğiydi. Bir sürü yolsuzluk, ortadan kaybolan insanlar. Rejim, 4 yıl boyunca tutukluyordu. Tüm bu sorunlarla beraber özgürlüğümüz ve saygınlığımız yoktu.

Suriye'de devrim ayaklanması başladıktan sonra herkesin sokaklara döküldüğünü hatırlatan El- Keteab, Bizim için, çocuklarımız için ve Suriye'de karşılaştığımız her şey için daha iyi bir yaşam talebi için sokakta vuruluyor, tutuklanıyor, bombardıman altında tutuluyorduk. İnsanlar artık bunu kaldıramayınca, bir noktada ülkelerinden ayrılmak zorunda kaldılar. Biliyorsunuz ki, hiç kimse bu şartlar altında sonsuza kadar yaşayamaz ve bir yerden sonra insanlar kaçmaya başlar. diye konuştu.

- Mülteci krizi aslında Suriye'de yaşananların sonucunun toplamıdır

Aynı zamanda bir aktivist olan Waad El-Keteab, Suriye'deki iç savaşın ardından Türkiye'nin sığınmacılara ev sahipliği yaptığını, Avrupa'nın ise mülteci almak zorunda kaldığını anlatarak şunları kaydetti:

Yeni bir hayata başlayabildikten sonra da ırkçılık gibi bir çok sorun var. Nereye gidileceği, ne olacağıyla ilgili bir sürü sorun var. Suriye rejimi hala Rusya ile Suriye'yi kontrol ediyor. Bütün hükümetler de bunu izliyor ve kabul ediyorlar. Sonra mültecileri bir sorun gibi konuşuyorlar. Mülteci krizi aslında Suriye'de yaşananların sonucunun toplamıdır. Bir sorun değildir. Sorun Esed rejiminin yaptıkları ve Suriye halkı için işledikleri suçlardır. Halep'ten ayrıldığımda ilk olarak Suriye rejimi ve Rusya tarafından yerimden edildim. O noktada düşündüm ki, dünyadaki hiçbir şeyde hiç umut yok. Bir birey olarak da hiçbir şey yapamazdım. Hem bu durum hem de kendim için 'For Sama' belgeselini yapmaya çalıştım. Hala durum çok kötü ve hala umudu bulmak gerçekten zor.

Seyircilerin filmi izledikten sonra verdikleri tepkileri hissettiğini söyleyen El-Keteab, Yaşadıklarımızı, ayrılmak istemediğimizi anladıklarını düşünüyorum. Biz orada kalmak için her gün savaşmaya çalıştık ve artık buna da imkan kalmadı. Bu tür filmlerin insanların neler yaşadığımızı gerçekten daha fazla anlamasını sağlayabileceğini, kendilerini gerçekten benim ve kızımın yerine koymasını sağlayabileceğini hissediyorum. Sadece bu durumlarda bu zorlukların ne olduğunu anlayın. dedi.

El-Keteab, 2019 yapımı belgeselinin dünyada hala birçok ülkede gösterilmeye devam ettiğine işaret ederek, İzleyicilerin umutları beni gerçekten şaşırtıyor. Belgesel, her gün dünya çapında gösterime giriyor. Bu konuya daha fazla Suriyeliyi dahil etmek, insanlarla bu konuda konuşmak, daha fazla gösterim yapmak için çok zamanım oluyor. Ayrıca Suriye ve olanlar hakkında daha fazla film konuşması yapmaya çalışıyorum. ifadelerini sözlerine ekledi.