CHP'li Açıkel'den 18 Aralık Dünya Göçmenler Günü açıklaması
CHP Genel Başkan Yardımcısı Fethi Açıkel, "Türkiye, AKP iktidarının hatalı dış politikasının kaçınılmaz bir sonucu olarak 2014'ten bu yana...
CHP Genel Başkan Yardımcısı Fethi Açıkel, Türkiye, AKP iktidarının hatalı dış politikasının kaçınılmaz bir sonucu olarak 2014'ten bu yana dünyada en fazla mülteciye sahip olan ülke konumuna geldi. ifadesini kullandı.
Açıkel, 18 Aralık Dünya Göçmenler Günü dolayısıyla yaptığı yazılı açıklamada, iktidarın dış politikasını eleştirdi.
Türkiye'nin, iktidarın hatalı dış politikasının kaçınılmaz bir sonucu olarak, 2014'ten bu yana dünyada en fazla mülteciye sahip ülke konumuna geldiğini savunan Açıkel, Resmi veriler üzerinden bakıldığında dahi Türkiye’de 3 milyon 740 bin düzeyinde Suriyeli bulunuyor. Ancak yapılan araştırmalar ve çalışmalar bu sayının kayıt dışı olanlar eklendiğinde 5 milyon sığınmacıyı bulduğunu işaret ediyor. açıklamasında bulundu.
İktidarın, Suriye’de rejim karşıtı muhalifleri desteklemesi nedeniyle iç savaştan ve çatışmalardan Türkiye'nin doğrudan etkilendiğini, bu durumun da Türkiye’ye doğru büyük bir göç hareketine neden olduğunu aktaran Açıkel, bu kontrolsüz göç hareketinin, ekonomi, güvenlik, nüfus, hukuk, eğitim, sağlık gibi birçok alanda krizler yarattığını savundu.
Açıkel, Türkiye’nin göç olgusunu yakından yaşadığı son 10 yılda, AKP’nin tutarlı ve planlı bir göç politikasının olmaması, hem Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarımızı hem de başta Suriyeliler olmak üzere tüm sığınmacı ve göçmenleri mağdur etmeye devam etmektedir. ifadesini kullandı.
CHP olarak gerek göç hareketinin başladığı ilk yıllardan itibaren gerekse de göç kaynaklı oluşan krizlerin hem vatandaşları hem de sığınmacıları mağdur etmeye başlamasından itibaren konuyla ilgili kapsamlı çalışmalar yaptıklarını bildiren Açıkel, bugün gelinen noktada, göçün neden olduğu krizlerin iyice derinleştiğini ileri sürdü. Fethi Açıkel, şunları kaydetti:
AKP’nin etkin, saydam ve sürdürülebilir bir göç politikasının olmaması, sorunu çözümsüzlüğe götürüyor. Biz, ekonomik dengelerimizi alt üst eden, ülkemizi toplumsal çatışma ortamına sürükleyen, her alanda kayıt dışılığı olağanlaştıran, ülkemizin güvenliğini tehdit eder hale gelen ve kamu hizmetlerinin aksamasına neden olan bu kontrolsüzlüğü kabul etmiyoruz. Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu'nun da sıklıkla ifade ettiği gibi bu sorunun çözümü öncelikle Suriye’de barışın sağlanmasından geçiyor. Suriye’de çatışma ortamının kesin bir şekilde sona ermesi ve sonrasındaki imar süreciyle birlikte Türkiye’deki Suriyeli sığınmacıların geri dönüşü önünde hiçbir engel kalmayacak. Biz bu sorunu iki yıl içinde barış ve huzur içerisinde çözeceğiz. Suriye ile ilişkilerimizi düzelteceğiz. Büyükelçilikleri açacağız. Biz, Suriyelilerin de doğdukları topraklarda mutlu olacaklarına inanıyoruz. Suriye sorununu, 2 yıl içinde çözeceğiz. Türkiye’nin, Avrupa’nın mülteci kampı haline dönüştürülmesinin önüne geçeceğiz.