Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Yanık, Koruyucu Aile Günü Şenliği'nde konuştu:
"Koruyucu aile yanına yerleştirdiğimiz çocuklarımızın yüzlerinin güldüğünü, öz güvenlerinin yükseldiğini, kronik hastalığa sahip olanların dahi iyileşme sürecine girdiğini mutlulukla gözlemliyoruz"
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, Koruyucu aile yanına yerleştirdiğimiz çocuklarımızın yüzlerinin güldüğünü, öz güvenlerinin yükseldiğini, kronik hastalığa sahip olanların dahi iyileşme sürecine girdiğini mutlulukla gözlemliyoruz. dedi.
Yanık, Başkent Millet Bahçesi'nde düzenlenen Koruyucu Aile Günü Şenliği'nde yaptığı konuşmada, ailenin, alternatifi az bulunan sevgi ve şefkat kaynağı olduğunu söyledi.
Çocukluğunda duygusal boşluk yaşayan insanların sorunlarla mücadelede zorlandıklarını birçok çalışmanın ortaya koyduğunu belirten Yanık, psikoloji biliminin; çocukluk dönemini, kişiliğin ve karakterin şekillendiği en önemli evre olarak gördüğünü ifade etti.
Devlet bakımı ve koruması altındaki çocukların aile sevgisini yaşayabilecekleri özel bir çalışmayı devam ettirdiklerini aktaran Yanık, Bildiğiniz gibi 2012 yılında Sayın Hanımefendi'nin himayelerinde başlayan 'Toplum Kalkınmasında Gönül Elçileri Projesi' ile koruyucu aile programlarımızda yeni ve güçlü bir adım atılmıştır. Bu projeyle birçok çocuğumuzun onları sevmeye, ihtiyaçlarını gidermeye, iyi yetişmeleri için hep yanlarında olmaya hazır ailelerle kucaklaşmaları sağlanmıştır. diye konuştu.
Bakanlık olarak, bütün sosyal politikalarda insanı ve aileyi odağa aldıklarını vurgulayan Yanık, Sosyal ve Ekonomik Destek Hizmeti, Evlat Edinme Hizmeti ve Koruyucu Aile Hizmetleri ile her zaman ailelerin yanında olduklarının altını çizdi.
İlk aşamada çocukları kendi ailelerinin yanında ekonomik olarak desteklediklerini anlatan Yanık, sosyal ve ekonomik destek hizmetiyle bir çocuk için aylık ortalama 1649 lira ödeme yaptıklarını, toplamda 146 bin 435 çocuğun ailelerinden ayrılmadan, doğdukları kültür içinde büyüyerek sağlıklı ve mutlu yetişkin bireyler olmaları için gayret gösterdiklerini dile getirdi.
- 7 bin 212 aile yanında 8 bin 723 çocuğumuz bulunuyor
Koruyucu aile hizmetiyle; kendi ailesiyle hayatına devam etme imkanını bir şekilde, bir süreliğine yitiren çocukların, bakım ve korunmasını kendi evlerinde gerçekleştiren ailelerle buluştuklarını belirten Yanık, şöyle devam etti:
Koruyucu aile modelimizde, çocukları yetiştirme sorumluluğu, devlet ile koruyucu aileler arasında paylaşılmaktadır. Bu paylaşım, hem tarafların maddi manevi sorumluluklarını hafifletirken hem de toplumsal birliğin sıcak temaslarla organik bir zeminde sağlanması açısından önem taşıyor. Koruyucu Aile Hizmetimiz kapsamında Haziran 2022 tarihi itibarıyla 7 bin 212 aile yanında 8 bin 723 çocuğumuz bulunuyor. Koruyucu aile hizmetinden yararlandırılan ve engel durumu olan çocuk sayısı 948. Bu çocuklarımızın 41'i, ağır engel durumu olan çocuklar. 269'u Suriye uyruklu olmak üzere 525 yabancı uyruklu çocuğumuz da koruyucu ailelerimizle beraber hayatlarını devam ettiriyor. Hükümetimiz, çocuklarımızı ailelerin şefkatine emanet ederken üstlendikleri bu özel sorumluluk alanında onları maddi olarak da yalnız bırakmamaktadır. Koruyucu ailelerimizi maddi olarak da desteklemek durumundayız. Engel durumu olan çocuğa bakan koruyucu ailelere de engel durumundan dolayı bakım desteği sağlıyoruz.
- Psiko-sosyal gelişimlerini, eğitime devam durumlarını izliyoruz
Bakan Yanık, çocuk koruması ve bakımında üçüncü hizmet modelinin ise evlat edindirme hizmeti olduğunu söyledi.
Biyolojik ailesiyle yaşama imkanı bulunmayan çocukları göz önüne alarak bu programı oluşturduklarını aktaran Yanık, bugüne kadar 18 bin 584 çocuğun evlat edinme hizmetinden yararlandığını ifade etti.
Koruyucu ailelerle kurdukları iş birliğini maddi desteklerin yanında çeşitli eğitimler ve danışmanlık hizmetleriyle güçlendirdiklerini dile getiren Yanık, Temel Anne-Baba Eğitimi, Çocuk Gelişimi, İletişim, Ergenlik, Travma ve İyileşme gibi birçok konuda anne-babaların bilişsel ve psikolojik yeteneklerini takviye etmeye çalıştıklarını, 2022'nin ilk 6 ayında bu eğitimlerle 1124 koruyucu aileyle bir araya geldiklerini belirtti.
Çocukları koruyucu aile yanına yerleştirdikten sonra ilk yılda her ay, ikinci yıldan itibaren ise 3 ayda bir yerlerinde, aile ortamlarında onları ziyaret ettiklerini anlatan Yanık, Ziyaretlerimiz esnasında çocukların özellikle psiko-sosyal gelişimlerini, eğitime devam durumlarını izliyoruz. Koruyucu aile yanına yerleştirdiğimiz çocuklarımızın yüzlerinin güldüğünü, öz güvenlerinin yükseldiğini, kronik hastalığa sahip olanların dahi iyileşme sürecine girdiğini mutlulukla gözlemliyoruz. diye konuştu.
- Almanya'nın 5 şehrinde daha aile ataşeliklerini hızlıca hayata geçirmiş olacağız
Yanık, geliştirdikleri sosyal hizmet vizyonuyla artık yurt dışındaki vatandaşlara da ulaşmaya başladıklarını belirterek, özellikle Avrupa'da, Türk nüfusun fazla olduğu ülkelerde kurulacak Aile Ataşelikleri ile yurt dışında yaşayan vatandaşların karşılaştıkları sosyal sorunların çözümü için bütüncül çözümler üretmeyi hedeflediklerini vurguladı.
Milli kültürün ve değerlerin yaşatılmasında önemli görevler üstlenmek üzere ilk etapta Düsseldorf Aile Ataşeliğine ilave olarak Almanya'nın 5 şehrinde daha aile ataşeliklerini hızlıca hayata geçirmiş olacaklarını dile getiren Yanık, yurt dışında yaşayan vatandaşların yaşadıkları ülkeye entegre olmaları, karşılaştıkları zorluklarda onların desteklenmesi ve haklarının korunması noktasında gerekli psiko-sosyal ve hukuki desteği sağladıklarını ifade etti.
Yurt dışında da olsa kurulan her ailenin Türkiye'de bir yuva olduğunu, onların yuvasının da ülkemiz olduğunu kabul ediyoruz. diyen Yanık, şöyle konuştu:
Almanya'da ataşeliklerimizin sayılarının arttırılmasında çocuklarımızın ve gençlerimizin, 'Alman Gençlik Daireleri' tarafından korunmaya alınmasının büyük etkisi oldu. Bakanlığımız, Alman devleti tarafından korunmaya alınan çocukların Türk koruyucu ailelerin yanına yerleştirilmesi hususunda Türk ailelerini teşvik etmek üzere çalışmalar yapmaktadır. Gençlik Daireleri tarafından koruma altına alınan Türk çocukları, çoğu zaman yeterli sayıda Türk kökenli koruyucu aile olmaması sebebiyle Alman ailelere verilmektedir. Bu durum, çocukların zaman içinde kendi kimliklerinden uzaklaşmasına, bazen kendi kimliklerini kaybetmesine neden olmaktadır. Bu tehlikenin farkında olarak özellikle Sayın Cumhurbaşkanı'mızın Koruyucu Aile Günü olarak ilan ettiği 30 Haziran haftasında, Almanya'da yaşayan Türk ailelerimizden beklentimiz, bu konu hakkında bir farkındalık geliştirmeleridir.
- Koruyucu aile hizmeti Azerbaycan'da da örnek alınıyor
Bakan Yanık, Azerbaycan'da da koruyucu aile hizmetinin, örnek alındığını ve ülkeye adapte edilmek üzere çalışmalar yürütüldüğünü ifade etti.
Alanda görev yapan uzmanların Azerbaycan'da koruyucu aile hizmetinin oluşturulmasında rol almaya başladığını anlatan Yanık, Azerbaycan'la yaptığımız görüşmelerde uzmanlarımızın çocuk koruma alanında görev yapan personele, koruyucu aile eğitimi vermesi ve aynı zamanda 1 yıl boyunca danışmanlık hizmeti sağlamasının çalışmaları yürütülmektedir. dedi.
Bütün çocuklar için en büyük dileklerinin sağlıklı bir toplumda, mutluluk ve refah içinde, milli ve manevi değerlerine sahip çıkarak yaşamaları olduğunun altını çizen Yanık, evlatlarına gözü gibi bakan ailelere, evlat edinme ve koruyucu aile olma yüce gönüllüğünü gösteren anne-babalara kalpten teşekkürlerini sunduğunu belirtti.